Translate

Önce görmek öğrenmek lazım


İşe başladığının ilk günüydü ve geçmiş tecrübelerini yeni işyerine aktarmak için sabırsızlandığı her halinden belli oluyordu. Önüne gelen personelle tanışıyor, konuşmak için fırsat kolluyordu.
Çaylak diye tabir edilirdi çoğu yerde ve bütün çalışanlar çaylak muamelesi yapmayı severdi. Yeni işe başlıyordu. Fabrikayı, yemekhaneyi, servis araçlarını, üretim hatlarını, işletmede bulunan her şeyi yeni görüyordu. Bu durum çalışanların çaylakla dalga geçmesi, üstünlük kurması için yeterliydi. Yemekhane ne tarafta diye sorsa, “öğreneceksin adamım” cevabı yapıştırılırdı arkasından. Süreç içerisinde problemle karşılaşıldığında çaylağın bir yorumu gelse, cevapların ardı arkası kesilmezdi.

- Problem ne?
- Bizde bilmiyoruz, sen bir bak istersen çözecek gibi duruyorsun.
-Yok ben yardımcı olmak anlamında şey yapmıştım.
-Yardımcı olmak istiyorsan şöyle kenarda dur o zaman.

Ardı arkası kesilmez bu diyalogların. Çaylağın bu süreci yaşaması kaçınılmaz belki de. Yeni işe başlayan personelin yanında eski personelde güç yarışına girer aynı zamanda, işletme içerisinde ne kadar önemli olduğunu ve teknik anlamda ne kadar dolu olduğunu ispatlamaya çalışır gizliden gizliye.
Ertesi gün aynı heyecanla operatörü izliyordu uzaktan.  Ne yaptıysa bir türlü rahat akmıyordu ambalaj yakadan. Önceki iş yerinde bu tür arızalarla uğraştığı için kendinden emin aklından çözüm yollarını geçiriyordu çaylak. Ah dedi, şimdi operatör çözemez problemi de ben ilgilenirim, bir de çözersem bak görürler çaylağı. O esnada ben bu bölümün en tecrübeli personeliyim edası ile makineyi kapattı operatör ve personeli yemeğe yolladı, bi soluklanır sonra devam ederim diye düşündü kendince.
Fırsat doğdu çaylağa gizliden gizliye gitmelerini bekledi ve ardından koyuldu işe; yemek molası bitene kadar problemi çözecek, herkes geldiğinde makine çalıştırılacak ve ne kadar tecrübeli olduğunu göstermiş olacaktı.

Paketleme makinesi güvenlik kapısını açtı ve ambalajı aşağı doğru kaydırdı kendisine öğretildiği kadar bilgi ile. Kapı açık olduğundan çalıştıramadı. Eski iş yerinde tüm kapılar iptaldi nerden çıktı şimdi bu. Kapıyı iptal edecek kadar ileri gitmek istemedi ve kapılar kapalı vaziyette çalıştırmak istedi makineyi. İlk deneme de ambalajın kaymadığını gördü ve ikincisi kaza ile sonuçlandı. Ambalajı kapalı kapı altından hızlı bir hamle ile aşağı çekmek isterken, kendisinden hızlı olan çeneler kapandı ve bir parmağı yapıştırma çenelerine sıkıştı.

Paketleme makinesi yanında bu işlemi yapmak için emniyetli bir maşa vardı. Dahası bu işlemi yaparken makineyi durdurması gerektiğini anlatan bir uyarı levhası da vardı. Görmedi hiçbirini ve daha bu konuda da eğitim almamıştı.

İşletmelerde yeni işe başlayan personellerin potansiyel bir tehlike olduğunu unutmuştu çalışanlar. Adı üzerinde, yeni.  Farklı bir iş kültüründen kopup,başka  farklı bir iş kültürüne adapte olmak öyle kolay bir şey olmasa gerek.

Çaylağa bu ismi takanlar, onu çaylaklıktan çıkarmakla yükümlüdür. Kendi güvenliği için, işletmenin güvenliği için. Bunun için vardır iş başı eğitimleri, oryantasyon veya uyum eğitimleri. İş başı eğitimlerinde tanıtılır işletme; tehlike arz eden bölümler, nerede durması gerektiği öğretilir.

Oryantasyon veya uyum eğitimlerinde öğretilir makine vs kullanımları. Yetki alanları çizilir; bu makineyi çalıştırma, bu alanda bu işlemleri yapma, ne zamana kadar, işletmeye uyum sağladığın zamana kadar. Tecrübe paylaşımı işe yeni başlayan bir personelden hemen ertesi gün beklenmez. Deneme süreleri bunun için vardır ve karşılıklıdır sen işletmeden, işletme senden memnun ise ikinci bölüme geçilir.

Deneme süresi de olsa personel daha işe başlamadan yetkilerini bilmelidir. Kısa ve uzun vadede kendisinden ne beklendiği açıkça belirtilmelidir. Uyum eğitimi bu anlamda çok önemlidir. Personel yeni iş yerine uyum sağlayacaktır bu uygulama ile. On kez düşünüp bir kez hareket etmelidir bu süre sonuna kadar. Kendisinden bekleneni verebilmek için bol bol gözlem yapacak çözüm yolları arayacaktır. Sürece olumlu katkılarda bulumak için sağlam fırsatlar elde edecektir.

25 yıl soförlük yaptı babam. Tecrübede yanına yaklaşamam. Ancak yeni aldığım arabayı görmek istediğinde, kullan baba, bak bakalım nasıl dedim. Sen sür önce dedi, bi anlat bana huyunu suyunu.
25 yıl tecrübesi olduğu halde geçmedi direksiyona. Çünkü biliyordu, yeni arabanın yeni huyu olur. Önce bir görmek öğrenmek lazım. Hemen binip sürseydi belki bir hata yapacaktı. Bu riske girmedi ve oğluna birkez daha gösterdi ustalığını. İyice izledi beni, izlerken dinledi, sonra geçti direksiyona, ama hemen hareket etmedi bi yokladı sağını solunu, freni gazı. Öğrenmek için görmek lazım...

Fırsatı faydaya dönüştürmek  tam burada devreye girmeli aslında;
Yeni işe alınan bir personel yeni bir görüş, yeni bir heyecan demek sistem içerisinde. Sürecin bir parçası olacak bir süre sonra, ya doğru bir şekilde eğitilerek faydalı olacak, yada süreç içerisinde varsa olumsuz dalgalarla savrulacaktır. Doğru bir şekilde eğitirlir ise ve birey olarak o da değişim ile birlikte fırsatı faydaya çevirmesini bilir ise, bir de kendisine verilen görev için yetkinliği varsa olumlu bir hareket yapılmış olacaktır. İşletme de kendisi de bu durumdan olumlu etkilenecektir.

Aksine süreç içerisindeki dalgalara bırakılırsa eğer, hani bir tabir vardır su kabına göre şekil alır diye, dalgaların doğru yöne sürüklediğini ummaktan başka birşey kalmaz geriye. Kendisine verilen görevi iyi yapabilmesi için paralel çalışan bireyler tarafından iyi yönlendirilmesi gerekecektir. Bu ihtimale karşı işletmenin nasıl bir tavır sergileyeceği önemlidir.

Önce görmek lazım öğrenmek için; öğrenmek için sadece  görmesi yetmez, gördüğünü doğru yorumlaması sağlanmalı, doğru yorumladığını, doğru uygulaması sağlanmalı sonra. Doğru uyguladığını standartlaştırması sağlanmalı en sonunda. Bu döngü kazandırılırsa çalışana, bu süreç her defasında işletmede cana can katacaktır. Sürekli iyileştirme bu değil midir bir anlamda zaten. İşletme içi süreç yönetiminde sürekli iyileştirme hedefini yakaladığını görmek kaçınılmaz olacaktır artık. Böyle bir temelden kurulan süreç yöneticilerinin önünde hiç bir problem duramaz bence. 

Esat Özdemirkan

2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder