Translate

Selam, Merhaba, Nasılsın?…

 

Selam, Merhaba, Nasılsın?…

Çok önemli bir yardımcı konu ve eğer işletmemizde verimlilik, süreç iyileştirme ve liderlik konularına


önem veriyorsak, güne, işe, toplantıya, kısaca insan ilişkilerine selamlaşmakla, hal hatır sormakla başlamalıyız. Maalesef basit görünse de birçoğumuzun dikkat etmediği önemli bir yardımcı unsur bu.

İşlerimiz yoğun, zaman yetersiz, fuzuli hiçbir muhabbete ayıracak zamanımız yok. Biran önce konuya girmeliyiz, işleri bitirmeliyiz, önümüze bakmalıyız.

Bir makineye komut veriyorsak kabul. İnsan dan bahsedersek, kabul değil…


Bir işletmede görevinin ne olduğuna bakmaksızın her insanın kendisine ait bir dünyası olduğunu unutmamamız gerekir. Çalışma arkadaşlarımızın her biri bir baba, anne, oğul, kız, dayı, amca. Her biri mesai sonunda evine gittiğinde karşılanarak girdiği bir dünyaya sahip. Öncelikle sırf bundan dolayı doğru yaklaşımı hak etmektedir.

Ayrıca;

İşletmelerde, verimliliği, süreçlerin iyi olmasını, ekip çalışmalarını, kısacası işlerinin düzgün gitmesini isteyen her liderin başta dikkat etmesi gerektiği bir husustur bu. Çünkü;

Selam vermek bir motivasyon şeklidir...

Güne başlarken, toplantıya başlarken veya saha gezisi yaparken karşılaştığımız kişilere selam verip, kısaca hal hatır sorup yüzüne dikkatlice bakalım lütfen, gülümseme haricinde başka bir ifade görmemiz mümkün değildir.

Selam vermek karşımızdaki insana “sana değer veriyorum” demektir.

Bir “Merhaba, Nasılsın” diyerek aslında çalışma arkadaşımıza verdiğimiz değeri, iletişimimizin sadece “iş” ten ibaret olmadığını göstermiş oluyoruz. Bunu gören hisseden kişiler emin olun bir yerlerde bir şekilde bizim işlerimizi kolaylaştırıyordur.

Selam vermek karşımızdaki kişi ile iletişimimizin kapısını açmaktır…

“Merhaba, Nasılsın” sana bir konudan bahsedeceğim demektir, “Beni lütfen iyi dinle” demektir. Karşılığında alacağınız yanıt sözlü olarak her ne olursa olsun aslında gizliden gizliye, “Dikkatim siz de”, “Sizi dinliyorum”, Size nasıl yardımcı olabilirim” demektir.

Konuya daha başlamadan iletişimi kapatmayalım...

Direk konuya girdiğimizde, “insan önce bir selam verir” cevabı aldığımız olmuştur mutlaka. Bunu muhtemelen samimi olduğumuz birinden duymuşuzdur.

Çalıştığımız işyerinde, konumumuz itibariyle bunu bize dillendiremeyen çalışma arkadaşlarımızın olduğunu düşünelim. Cevabı bu kadar samimi olamaz belki ama, tepkisi illaki, konuyu anlamama, isteksizlik veya yanlış anlama şeklinde geri döner. Bunu gören hisseden kişiler de emin olun bir yerlerde bir şekilde bizim işimizi kolaylaştırmıyordur…

Hepimizin çalışma gayesi net olarak “Mutlu olmak” içindir(Aslında bu cümle ayrı bir yazımın konusu ama neyse). Para kazanmak, geçinmek, kendimizi geliştirmek, istihdam vs bir çok sebep sayabiliriz ama bana göre kök neden Mutlu Olmaktır. Başarı da mutlu eder, maddi kazanç da. Ama mutlu olmanın dolambaçlı yollarından ziyade çok basit yöntemleri de vardır. Selam vermek, hal hatır sormak mutlu eder insanı, mutluluk bulaşıcıdır, döner dolaşır bizi bulur, yardımcı konu diye bahsettiğim selam vermek konusu da gizliden gizliye dönüp dolaşıp bizi bulan bir kaynaktır. Vazgeçmeyelim, başarıya giden yolumuzda yardımcı bir konudur, dikkat edelim.

Yarın sabah işletmemize girerken güvenlikten başlayarak bir saha gezisi yapalım. Güvenlik görevlisi arkadaşlara da işletmemizin her sahasında görev yapan arkadaşlara da selam verip değerlerimize değer katalım. Günün sonunda bir değerlendirme yapalım işletmemizde bugün nasıldı diye, farkı farketmemek mümkün değildir.

 

 

Esat ÖZDEMİRKAN

06.2021

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder